SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

EŞRİBE BAHSİ

<< 2045 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

150 - (2045) حدثنا محمد بن المثنى. حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة. قال: سمعت جبلة ابن سحيم قال:

 كان ابن الزبير يرزقنا التمر. قال وقد كان أصاب الناس يومئذ جهد. وكنا نأكل فيمر علينا ابن عمر ونحن نأكل. فيقول: لا تقارنوا. فإن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن الإقران. إلا أن يستأذن الرجل أخاه.

قال شعبة: لا أرى هذه الكلمة إلا من كلمة ابن عمر. يعني الاستئذان.

 

[ش (جهد) يعني قلة وحاجة ومشقة.

(الإقران) هكذا هو في الأصول. والمعروف في اللغة القران يقال: قرن بين الشيئين يقرن، بضم الراء وكسرها، لغتان، أي جمع. ولا  يقال أقرن].

 

{150}

Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti, (Dediki): Cebele b. Sühaym'ı şunu söylerken işittim.

 

İbni Zübeyr bize kuru hurma yediriyordu. O gün insanlara kıtlık isabet etmişti. Biz yerken yanımızdan İbni Ömer geçiyordu:

 

— Çifter yemeyin! Çünkü Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çift yemeden nehiy buyurdu. Meğer ki kişi, dîn kardeşine izin vermiş ola! dedi.

 

Şu'be, izin kelimesini kaydederek: «Bu kelimenin ancak ibni Ömer'in sözünden olduğunu zannederim.» demiş.

 

 

(2045) - وحدثنا عبيدالله بن معاذ. حدثنا أبي. ح وحدثنا محمد بن بشار. حدثنا عبدالرحمن بن مهدي. كلاهما عن شعبة، بهذا الإسناد. وليس في حديثهما، قول شعبة. ولا  قوله: وقد كان أصاب الناس يومئذ جهد.

 

{…}

Bize bu hadîsi Ubeydullah b. Muâz da rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti, H,

Bize Muhammed b. Beşşâr dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman b. Mehdi rivayet etti. Her iki râvi Şu'be'den bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. Onların hadisinde Şu'be'nin sözü yoktur.

 

«O gün insanlara kıtlık isabet etmişti» cümlesi dahî yoktur.

 

 

151 - (2045) حدثني زهير بن حرب ومحمد بن المثنى. قالا: حدثنا عبدالرحمن عن سفيان، عن جبلة بن سحيم. قال: سمعت ابن عمر يقول:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم أن يقرن الرجل بين التمرتين حتى يستأذن أصحابه.

 

{151}

Bana Züheyr b. Harb ile Muhammed b. Müsennâ rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Abdurrahman, Süfyân'dan, o da Cebele b. Suhaym'dan naklen rivayet etti. (Demişki): Ben İbni Ömer'i şunu söylerken işittim: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

Sahiplerinden izin almadıkça iki hurmayı beraber yemekten nehiy buyurdu.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buharî «Et'ime», «Mezâlim» ve «Şerîket» bahislerinde Ebû Dâvud ile Tirmizî ve îbni Mâce «Et'ime»'de; Nesâî «Velîme»'de muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.

 

Bu babda birçok hadîsler vardır. Nevevî diyor ki: «Sahiplerinden izin almadıkça bu nehiy ittifakidir. İzin alırlarsa beis yoktur. Ulemâ bu nehyin tahrim için mi, yoksa kerahet ve edep için mi olduğunda ihtilâf etmişlerdir. Kaadi İyad, Zahirîler'den buradaki nehyin tahrim ifade ettiğini, başkalarından ise kerahet ve edep için olduğunu nakletmiştir. Doğrusu tafsilâta gitmektir. Eğer yiyecekler aralarında ortaksa birbirlerinin rızası olmadan çifter çifter yemek haramdır. Rızaları açıkça söylemekle yahut sarâhet yerini tutacak bir karine veya nazı geçme gibi bir şeyle hâsıl olur. Hepsinin razı olup olmadığında şüphe varsa çifter yemek haramdır. Yiyecek cemaattan başka birine yahut içlerinden birine ait olursa, yalnız onun rızası şarttır. Onun rızasını almadan ikişer yemek haramdır. Onunla birlikte yiyenlerin de izin istemeleri müstehab olur. Yiyecek kendinin olup, arkadaşlarını misafir etmişse, ikişer yemesi haram değildir. Sonra yiyecek azsa, çifter yememek daha iyidir. Yiyecek çok olup, artacak gibi ise ikişer yemekte beis yoktur. Lâkin mutlak surette edep yemek esnasında aç gözlülüğü bırakmaktır. Meğer ki, başka bir işe gitmek için acele ede.» Hattâbî de şunları söylüyor. «Bu ancak sahabe zamanında ve yiyecek darlığı çekildiği anlarda idi. Bugün vakit, hal genişlediğinden artık izne hacet yoktur.»

 

Fakat Nevevî, Hattâbî 'nin bu sözünü doğru bulmamış; verdiği tafsilât üzerinde ısrar etmiştir.